Koronavirüsün kesin bir tedavisi de olmadığı için başvurulan müdahalelerin sonuç vermesi durumunda virüsten kurtulmak mümkün hale gelmektedir.

Daha çok kanser veya kalp gibi kronik hastalıkları bulunan ve 60 yaş üstü bireyleri olumsuz etkileyen koronavirüs ayrıca bağışıklık sistemi zayıf olan insanlarda kötü sonuçlara neden olmaktadır. Dünya çapında milyonlarca insanın koronavirüse yakalandığı ve binlerce kişinin de yaşamını yitirmesi nedeniyle korona virüs riski taşıyan hastaya müdahale nasıl yapılır sorusu gündeme gelmektedir. İlk olarak bu virüsle ilgili geliştirilen bir aşının olmaması, hastalara karşı uygulanan müdahaleleri beraberinde getirmektedir. Ayrıca koronavirüsün kesin bir tedavisi de olmadığı için başvurulan müdahalelerin sonuç vermesi durumunda virüsten kurtulmak mümkün hale gelmektedir.

KORONA VİRÜSE KARŞI SOLUNUM DESTEĞI VE KARANTİNA

Tüm dünyada vaka sayısının artmasıyla beraber korona virüs riski taşıyan ya da teşhis konulan hastalara uygulanan prosedür merak edilmektedir. Ayrıca korona hastaları hastaneye başvurduğu zaman öncelikle semptomlar incelenmektedir. Kesin bir tedavi olmadığı için hastalar ilk aşamada karantina alınmak üzere evine gönderilebilir. Ancak korona virüs riski taşıyan hastaya müdahale nasıl yapılır sorusunun asıl yanıtı, hastanede başlatılan tedavi uygulamalarıdır.

Hastalarda akciğer iltihaplanması başlamadan önce solunum desteği verilmektedir. Ancak solunum desteği de nefes alışverişi düzensiz olan hastalara veriliyor. Virüsün akciğerleri tamamen kontrol altına alması halinde suni solunum cihazına bağlanma gibi durumlar da söz konusu olabiliyor. Bunun dışında hafif korona vakalarında damar yoluyla serum uygulamalarına başvurulmaktadır. Aynı zamanda ağrı kesicilerle korona semptomlarının azalması sağlanabilir.

Yine hafif seyreden vakalarda ilaç tedavileri uygulanarak hastalar evinde karantinaya alınabiliyor. Günümüzde karantina süresi olarak 14 gün uygulaması bulunmaktadır. Ayrıca hastaların taburcu olmasının ardından yeniden virüse maruz kalmaması için aynı şekilde evde karantina uygulamaları devam etmektedir.

HASTALAR HANGİ BELİRTİLERLE HASTANEYE BAŞVURUYOR?

Korona hastalarının yaklaşık yüzde 77’si ile yüzde 98’i yüksek ateş belirtisiyle hastaneye başvurmaktadır. Yüzde 50-82’si öksürük, yüzde 11-52’si halsizlik ve yüzde 3-31’i de nefes darlığı belirtileriyle hastanelere başvuruyor. Yapılan analizlerde hastaların yüzde 44’ünün ilk başvurusunda ateşli oldukları tespit edilmiştir. Yüzde 89’unda ise hastaneye kaldırıldıktan hemen sonra ateş sorunu gözlemlenmiştir. En az bildirilen belirtiler arasında ise balgamlı öksürük, boğaz ağrısı ve baş ağrısı bulunuyor.

Korona virüs riski taşıyan hastaya müdahale dışında kronik rahatsızlığı olan hastalarda yaşa bağlı ölüm oranları da merak ediliyor. Yaş aralığına göre ölüm oranları 60-69 yaş arasında yüzde 3,6, 70-79 yaş aralığında yüzde 8 ve 80 yaş üzerinde yüzde 14,8 olarak gerçekleşiyor. Bu oran kronik sağlık sorunu olmayanlarda yüzde 0,9, diyabet hastalarında yüzde 7, kalp problemi olanlarda yüzde 10,5 ve kronik solunum ile yüksek tansiyon hastalığı olanlarda yüzde 6 olarak gerçekleşiyor.